Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Zorlu Günler ve Destek Talepleri

Konfeksiyon Yan Sanayi Sektöründe Zorlu Günler ve Destek Talepleri
Konfeksiyon yan sanayi sektörü, yaklaşık 5 bin firmanın üretim yaptığı ve maliyetler nedeniyle sıkıntılı günler geçirdiği bir dönemde, KOSGEB tarafından sağlanan desteğin tüm sektör geneline yayılmasını talep ediyor. Hazır giyim ana sanayi ihracatındaki daralma, dolaylı ihracatta kayıplara yol açıyor. İç pazarda da ithal ürün baskısı nedeniyle pazar kaybı yaşanıyor. Sektör, bu zor dönemi atlatabilmek için KOBİ desteğinin işletme desteğine dönüşmesini istiyor.
KOBİ Tanımının Sınırında Kalan Firmalar
Konfeksiyon Yan Sanayicileri Derneği (KYSD) Başkanı Murat Özpehlivan, KOSGEB desteklerinden genel itibariyle sektörün yararlanabildiğini belirtti. Ancak bazı firmaların KOBİ tanımının dışında kaldıkları için bu destekten yararlanamadığını ifade etti. Özellikle kriterlerin tam sınırında bulunan firmalar, ciddi mağduriyet yaşıyor. Bu durum, haksız rekabete yol açıyor.
Özpehlivan, “Bu desteklerin KOBİ özeline sıkıştırılıp kalmaktansa tüm sektörü kapsayan bir destek mekanizması oluşturulması daha adil olacak” dedi. Sektör, bu tür desteklerin genişletilmesini ve tüm firmaların yararlanmasını talep ediyor. Bu sayede, sektördeki haksız rekabetin önüne geçilmesi hedefleniyor.
İthal Ürün Baskısı ve Koruma Talepleri
Sektörün ana sorunlarından biri, Uzakdoğu'dan iç pazara giren ithal ürünlerdir. Özpehlivan, konfeksiyon yan sanayi endüstrisinin, hazır giyim başta olmak üzere birçok sektöre kritik girdiler ürettiğini dile getirdi. Bu durum, yerel üretimin korunması açısından büyük önem taşıyor. Özellikle ithal ürünlerin sektörde yarattığı baskı, yerli üreticilerin rekabet gücünü zayıflatıyor.
Özpehlivan, “Bu açıdan özellikle ithal edilen konfeksiyon yan sanayi ürünlerinin haksız rekabet oluşturmaması adına referans fiyat, anti damping ya da koruma önlemi taleplerimizin Ticaret Bakanlığımız tarafından hızlıca değerlendirilmesi gerekiyor” dedi. Yerli ürünlerin desteklenmesi, sektördeki istikrarı sağlamak için kritik bir adım olarak görülüyor.
Üretim Daralması ve Atıl Kapasiteler
2025 yılının ilk 3 aylık verilerine bakıldığında, üretimde keskin bir daralma olduğu gözlemleniyor. Özpehlivan, bu durumu hazır giyim üretimi ve ihracatındaki düşüşle ilişkilendiriyor. “Bu kan kaybı ne yazık ki bizlere de atıl kapasite olarak yansıyor” diyen Özpehlivan, 2021-2022 yıllarında yapılan bina ve makine yatırımlarının, mevcut kapasite boşluğunun önemli sebeplerinden biri olduğunu belirtti.
Yüksek maliyetler ve artan işçilik giderleri, sektördeki firmaların karlılığını olumsuz etkiliyor. Özpehlivan, “Acil önlem alınmazsa ülkemizdeki tüm sanayi dalları için büyük bir risk söz konusu” dedi. Bu durum, sektördeki firmaların küçülmesine ve bazılarının sektörden çekilmesine yol açıyor.
Finansal Zorluklar ve Faiz Artışları
Merkez Bankası’nın son faiz artışı, sektörü daha da sıkıntılı bir sürece soktu. KYSD Başkanı Özpehlivan, yüksek faizlerle baş etmeye çalışan sanayicilerin ilave maliyetlerle karşı karşıya kaldığını belirtti. Bu durum, sektördeki sıkıntıları daha da derinleştiriyor. Kredi maliyetlerinin yüksekliği, firmaların finansal yükünü artırıyor.
Özpehlivan, “Bu sürdürülemez faiz/kur/enflasyon çıkmazı en yakın zamanda sanayicilerimize sürdürülebilir bir çalışma ortamı oluşturacak akılcı bir finansal iklime bürünmeli” dedi. Bu tür önlemler, sektördeki istikrarı sağlamak için büyük önem taşıyor.
ABD Pazarında Fırsatlar
Gümrük vergilerinin 90 gün esnetilmesi, Türk üreticileri için ABD pazarında önemli fırsatlar sunuyor. Ancak Özpehlivan, bu fırsatların hemen gerçekleşmeyeceğini belirtti. Ülkeler arasında ticaret köprüleri kurmanın zaman ve emek isteyen bir süreç olduğunu ifade etti. Bu nedenle, temkinli bir iyimserlik içinde olunması gerektiğini vurguladı.
Özpehlivan, “Ancak gerçekçi olmamız gerekirse bu bugünden yarına olabilecek bir husus değil” dedi. Uzun vadede, Türk üreticilerinin ABD pazarında daha fazla yer alması için stratejik adımlar atılması gerekiyor.