TCMB'nin Faiz Artışı ve Döviz Rezervleri Üzerine Değerlendirme
TCMB'nin Faiz Artışı ve Döviz Rezervleri Üzerine Değerlendirme 24.04.2025 19:51
TCMB'nin faiz artırma kararının arkasındaki nedenler ve döviz rezervlerindeki değişimler, piyasa dinamikleri açısından önemli ipuçları sunuyor. İç talep ve döviz satışı, faiz politikalarını etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor.

TCMB'nin Faiz Artışı ve Döviz Rezervleri Üzerine Değerlendirme

TCMB’nin faiz artırma kararı, piyasa beklentilerine rağmen önemli sinyaller veriyor. Dış varlıkların azalması ve iç talebin güçlü seyri, faizlerin yüksek seviyelerde kalmasına olanak tanıyor. Bu durum, döviz rezervlerindeki değişimlerle de yakından ilişkili.

Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında açıklanan bilanço verileri, TCMB’nin faizleri sabit tutma yönündeki piyasa beklentilerine karşın neden faiz artırdığını anlamak açısından önemli sinyaller veriyor. TCMB’nin birinci önceliği şu anda döviz rezervlerindeki düşüşü tersine çevirmek olmakla birlikte, güçlü iç talep görünümü de faizlerin bir süre daha yüksek seviyelerde tutulmasına olanak sağlıyor.

Döviz İşlemleri ve Rezerv Değişimleri

TCMB’nin piyasayla gerçekleştirdiği döviz işlem tutarları, kurumun açıkladığı çeşitli verilerin bir araya getirilmesiyle tahmin edilebiliyor. Bu tahminin temel yöntemi, rezerv değişimine yol açan bilinen kalemleri dışarıda bırakıp kalan farkı döviz işlemleri olarak değerlendirmeye dayanıyor. Bu yöntemle işlemler, günlük bazda dahi izlenebiliyor.

TCMB’nin dış varlıklarındaki değişim, başta swap işlemleri toplamı, kamu döviz mevduatı, bankaların zorunlu karşılık döviz mevduatları gibi kalemlerden etkileniyor. Ayrıca, altın rezervlerindeki günlük değişimlerden kaynaklanan etkiler de söz konusu. Bu kalemlerin dışında kalan dış varlık değişimi ise büyük ölçüde TCMB’nin piyasa ile yaptığı döviz işlemlerini yansıtıyor.

18 Nisan Haftasındaki Rezerv Değişimleri

TCMB’nin en son açıklanan analitik bilançosuna baktığımızda, dış varlıkların 18 Nisan haftasında 0.6 milyar dolar azaldığı görülüyor. Bankaların TCMB nezdinde zorunlu karşılık ve teminat depo kapsamında tuttukları dövizlerin 0.6 milyar dolar azalması, brüt rezervini olumsuz etkiledi. Yurtiçi bankalarla yapılan swap hacmi ise aynı hafta 0.1 milyar dolar artarak net rezervi sınırlı ölçüde olumlu etkiledi.

Aynı dönemde altın fiyatlarındaki yükselişin net rezervlere 2.2 milyar dolarlık pozitif katkı sağladığı tahmin ediliyor. Kamunun döviz mevduatı ise incelenen haftada, döviz cinsi tahvil ihracı nedeniyle 1.7 milyar dolar arttı. Tüm bu kalemlerin toplam etkisi, brüt rezervi 3.4 milyar dolar artırıcı yönde etki yaptı.

Faiz Politikası ve İç Talep

TCMB, PPK sonrasında sınırlı miktarda yüzde 46 faizle bankaları fonlamaya başlamış olmakla birlikte, henüz piyasadaki tüm TL likidite ihtiyacını bu yol­la karşılamıyor. PPK’dan sonraki ilk gün yüzde 46 faizle 100 milyar TL olarak açtığı 1 hafta vadeli repo ihalesini, ikinci gün 50 milyar TL’ye, üçüncü gün ise 10 milyar TL’ye düşürdü. Bu nedenle kısa vadeli faizler PPK sonrasında yüzde 49’a kadar yükselmiş ve faiz koridorunun üst bandında oluştu.

TCMB’nin fonlamayı sınırlı tutmasının temel nedeni piyasayı döviz satışına teşvik etmek gibi gözüküyor. Piyasa, TCMB’ye döviz sattığında karşılığında TL likiditesi elde edeceğinden, bu durumda bankalararası piyasa­daki kısa vadeli faizler yüzde 46 seviyesine gerileyebilir. TCMB döviz alışına başlayamazsa, TL likiditesi sıkışık seyredeceğinden faiz oranları yüzde 49 seviyesinde kalmayı sürdürecektir.

Sonuç ve Beklentiler

TCMB’nin döviz satışı, üst üste beş haftadır devam ediyor ve bu dönemdeki toplam satış tutarı 49.5 milyar dolara ulaştı. Geçtiğimiz haftaya ilişkin döviz işlemlerinde dikkat çeken bir diğer ayrıntı ise, satışların en yoğun olduğu günün 16 Nisan olması. Bu tarihte gerçekleşen yaklaşık 3.5 milyar dolarlık satış, valör farkı nedeniyle 17 Nisan tarihli bilançoya yansıdı.

Bu durum, TCMB’nin sürpriz faiz artış kararında etkili olmuş olabilir. İç talebin güçlü seyri ve döviz rezervlerindeki değişimler, TCMB’nin faiz politikalarını şekillendiren başlıca faktörler arasında yer alıyor. Gelecek dönemde, piyasa dinamiklerinin nasıl şekilleneceği merakla bekleniyor.

Bize Ulaşın