2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde CHP'nin aday belirleme süreci ve Ekrem İmamoğlu'nun durumu gündemde. Mansur Yavaş'ın stratejik davranışları dikkat çekiyor.

2028 Cumhurbaşkanlığı Seçiminde CHP'nin Aday Belirleme Süreci ve İmamoğlu'nun Durumu

Vatandaşın gündemi geçim, siyasilerin gündemi ise farklı konularla dolu. İktidarın öncelikleri güvenlik, terörle mücadele ve dış politika iken, ana muhalefetin gündemi Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Ekrem İmamoğlu. Ancak, geçim sıkıntısı çeken vatandaşların sesi duyulmamaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimine olan ilgi, siyasiler kadar yüksek değildir.

Cumhur İttifakı’nın 2018’den beri adayı değişmemiştir. Tartışmasız bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan, iktidar partisinin adayıdır. CHP’nin durumu ise farklıdır. 2014 yılından bu yana adayları sürekli değişmektedir. Ekmeleddin İhsanoğlu, Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu gibi isimler, partinin adayları arasında yer almıştır.

CHP'nin Aday Belirleme Süreci

2028 Genel Seçimleri’ne daha üç yıl olmasına rağmen, Cumhurbaşkanlığı için CHP’deki yarış şimdiden başlamıştır. CHP, adayını belirlemek amacıyla 27 Mart’ta bir ön seçim gerçekleştirecektir. Adaylığını ilan eden Ekrem İmamoğlu, bu süreçte tek aday adayı olarak öne çıkmaktadır. Bu durum, 1946’daki “açık oy gizli tasnif” uygulamasına benzer bir ön seçim süreci yaşanacağını göstermektedir.

Ön seçime katılım oranı, 1 milyon 600 bin üyesi bulunan CHP için büyük önem taşımaktadır. Katılım oranı, davalarla başı dertte olan Ekrem İmamoğlu’na olan desteği gösterecektir. Adaylık konusunu yavaşça ele alan Mansur Yavaş, henüz erken olduğunu düşünmektedir. “Gün ola harman ola. O güne kadar kim kalacak” diyerek, sürecin belirsizliğine dikkat çekmektedir.

İmamoğlu'nun Davaları ve Yavaş'ın Stratejisi

Ekrem İmamoğlu’nun karşılaştığı davalar, onun siyasi kariyerini zorlayacak gibi görünmektedir. CHP’li seçmenler de İmamoğlu’nun davalardan birine takılacağını düşünmektedir. Bu durum, Mansur Yavaş’ın stratejik davranışlarını daha da anlamlı kılmaktadır. Yavaş, anketlerde İmamoğlu’nun önünde çıkmakta ve bu durum, onun için bir avantaj oluşturmaktadır.

Yavaş, İmamoğlu’nun Ankara’daki toplantısına katılmamış ve bu durum, iki aday arasındaki mesafeyi göstermektedir. Yavaş’ın, “kimsenin yedeği olmadığını” ifade etmesi, onun bağımsız bir aday olma ihtimalini artırmaktadır. Eğer İmamoğlu, yargı süreci nedeniyle yarış dışı kalırsa, CHP’de iki aday çıkma ihtimali doğacaktır.

Anayasa ve İmamoğlu'nun Geleceği

Bugün yarın, yargı İmamoğlu’nun diploması ile ilgili karar verecektir. Anayasa’nın 101’inci maddesi, Cumhurbaşkanı için lisans şartı getirmektedir. Diplomasının iptal edilmesi durumunda, İmamoğlu yarış dışı kalacaktır. Cumhur İttifakı’nın bu maddeyi değiştirmesi, İmamoğlu’nun yarışa katılmasının önünü açabilir.

Bu durum, CHP için bir mağduriyet algısının önüne geçilmesine ve artı puan kazanılmasına olanak tanıyacaktır. Eğer İmamoğlu denklem dışı kalırsa, CHP’de Özgür Özel ve Mansur Yavaş gibi adaylar öne çıkacaktır. Ancak, CHP’nin tabanı Yavaş’ı aday göstermeyecektir. Bu durumda, Yavaş bağımsız ya da İyi Parti’nin adayı olarak seçime girebilir ve seçim ikinci tura kalabilir.

Sonuç ve Beklentiler

2028 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için planların ikinci tura göre yapıldığı görülmektedir. Bu süreçte, devletimiz ve milletimiz için en hayırlı sonuçların ortaya çıkması beklenmektedir. CHP’nin aday belirleme süreci ve İmamoğlu’nun durumu, önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir.

Sonuç olarak, CHP’nin aday belirleme süreci, hem partinin iç dinamiklerini hem de Türkiye’nin siyasi geleceğini etkileyecek önemli bir aşamadır. Bu süreçte, vatandaşların geçim sıkıntısı gibi önemli konulara da dikkat edilmesi gerekmektedir. Siyasilerin gündeminde yer alan konular, halkın gerçek gündeminden uzak kalmamalıdır.